3 Ocak 2008 Perşembe

Baykal'ın U Dönüşü Nasıl Dizayn Edildi? -

Baykal'ın U Dönüşü Nasıl Dizayn Edildi?
Deniz Baykal'ın herkesin gözü önünde gerçekleştirdiği "Kürdistan" U Dönüşünün içeriği üzerinden CHP liderinin profilini yükselten medya; CHP liderinin bu U Dönüşü'nün arka planda nelere denk düştüğünün üzerine gitmiyor.
hükümetin İngiltere ve Oval Ofis maceralarına kadar bir çok vaka; son günlerde Türkiye'yi uluslararası diplomasinin merkezine , hala Cumhurbaşkanı olduğunu idrak edememiş ABDullah Gül'ü ve hala kendini BOP Eşbaşkanı olarak gören Tayyip Erdoğan'ı da Suudi Kralı'nın yanıbaşına oturttu.
İlginçtir Leman Dergisi kapağı eksik çizdi ve Tayyip Erdoğan'ı aynı kareye koymayı unuttu.
İlber Ortaylı ile birlikte Yeni Osmanlı sürecinin akademisyeni olarak spot ışıkları üzerine çevrilen Yalçın Küçük'ün de;
ATV'de karşısına neo-liberal isimleri alıp ;
"Musul konusunu artık masaya yatırmalıyız"
tezini savunmaya başlayan Fehmi Koru'nun da nihayetinde hizmet ettiği plan Anglo-Sakson Ekole Ait.
TÜRK Devleti'nin etkin kanadının da senkron olduğu bu proje bizimkilere "Büyük Devlet" ; "Osmanlı" Hülyaları ile pazarlanıyor.
Öyle bir plan ki; Bu Planda
*İslamcı Araplarla Aranızda Laik Bir Kürdistan Oluşacak Fena Mı?" Cümlesi Üzerinden Laikçilere;
*"Muhteşem Osmanlı Geri dönüyor." Cümlesi Üzerinden Muhafazakarlara/İslamcılara;
***"Emperyal TÜRKİYE; Musul'u Kontrol Edemeyen, Diyarbakır'ı Kaybeder" Cümlesi Üzerinden Milliyetçi/Ulusalcılara Hatta KEMALİSTLERE;
*"Bölgesel Özerklikle TÜRKİYE'YE Bağlanacak Kürt kardeşlerimiz" Cümlesi Üzerinden Neo-Liberal Solculara;
"Kürdistan" Kod Adı Üzerinden Kürtçülere Yetecek Kadar Bol Bal Var.
Küresel Güçler Şimdi Bu Balı Kaşık Kaşık TÜRK Devleti'nin Saç Ayaklarına Çalmakla Meşgul
Halbuki Hiç Kimse Bunun
Musul/Kerkük Tuzağının TÜRKİYE'Yİ Kürtleştirme Projesinin En Kritik Ayağı Olduğunu Göremiyor.
"Milliyetçi/Ulusalcı" Sitelerde Musul'u Da İçeren Yeni TÜRKİYE Haritaları Dağıtanlar;
Bu Yeni TÜRKİYE'DE Kürt Nüfus Oranının Şimdikine Oranla En Az İki Katına Çıkacağını Ve Mevcut Oranla Bile Sorun Olan Sosyal/Siyasi Temsiliyet Konularının Yeni Oran Ve Yeni Bilinç Dnamikleri İle FEDERALİZM Sürecini Daha Da Hızlandıracağını Hesaplamıyorlar.
Yalçın Küçük;
"Musul'u almayan ; Diyarbakır'ı kaybeder"
beylik tezini ortaya atarken hiç kimse;
"Hocam, biz daha Diyarbakır'a sahip değiliz. Küresel cadı kazanının merkezindeki Musul'u nasıl kontrol edeceğiz?"
diye sormuyor.
Baykal; TÜRK Devleti'nin Etkin Kanadının Da Senkron Olduğu Ve Washington Zyareti Sonrasında Son Rotüşların Yapıldığı Bu Yeni Osmanlı Trenine İşte Son Vagonda Bu Yüzden Katılıyor.
Yolcularının Musul'a gittiğini zannettiği bu trenin makinistleri de; treni uçuruma doğru giden yolda hızlandırırken; Baykal'ın şahsında bir kesimin/ekolün de bu trene bindirilmesinden çok memnun olacakları ki medya borazanlarını sonuna kadar sevinçle öttürüyorlar.
Yeni Osmanlı trenine son dönemde hız verildiği tezinin en önemli desteklerinden bir tanesi Baykal'ın ; kamuoyuna "bu kadar da olmaz" dedirten U-Dönüşünün arka planında gizli.
Daha bir kaç hafta öncesine kadar Barzani'nin tepesine bomba yağdırmaktan sözeden ve militarist söylemin en keskin jargonlarını kullanan Baykal'ın söylemindeki değişimin arka planını merak edenleri
Baykal'ı Bu Söylemi Değiştirmeden Önce Üç Gün Nereye Kapanıp "Çalıştığını" Ve Ziyaretçilerinin Kimler Olduğunu Araştırmaya Davet Ediyoruz.
Ayrıca bu söylemle beraber devreye sokulan medya çalışmaları çerçevesinde konuk olduğu Haber Türk'te kamuoyunu apaçık niye yanlış bilgilendirdiğini birilerinin Bayka'la sorması lazım.
Ne demişti Baykal? "Bunu medyaya duyurmak için özel bir çaba göstermedim".
Baykal; HaberTürk'te bu söylemi medyaya duyurmak için hiç bir özel çabalarının
olmadığını ve Küçükşahin'le bir kahvaltı sırasında sorması üzerine bunları söyleyince konunun manşetlere taşındığını iddia etti.
Halbuki elimize ulaşan bilgiler; Baykal'ın bu üç günlük "çalışma seansı" sonrasında basın müşaviri Baki Özilhan'a randevu bekleyen iki büyük gazetenin muhabirlerini özellikle çağırması talimatı verdiğini gösteriyor.
Dolayısı ile ortada; Baykal'ın yeni dizayn söylemini büyük medyaya özellikle duyurmak için bilinçli bir zamanlama ve strateji olduğu görülüyor.
Son günlerde "Ertuğrul Özkök'ü arayarak tebrik edip, aynı fikirde olduğunu belirtenler" üzerinden Türk Devleti'nin altına imza attığı anlaşılan dönüşüm projesini kamuoyuna yudum yudum besleyenlerin bir siyasi liderden çok devlet adamı özellikleri taşıyan Baykal'ı da Anglo-Sakson güçlerle üzerinde uzlaşılan Yeni Osmanlı/Musul planı çerçevesinde devreye soktuğu anlaşılıyor.
Bu planı yapanların unuttuğu; bu trenin daha önce de bir çok kez bu istasyondan yola çıktığı ama nedense hep bir yerlerde raydan çıktığıdır. Haklarını vermek gerekir ki; bu sefer tren yolcularını uçuruma; çok daha konforlu ve manzaralı bir rotadan, keyif verici toplumsal uyuşturucuların servis edildiği kompartmanlarla taşıyor.
Türkiye'yi Osmanlı'ya dönüştürerek büyütme masallarına inananların, bunun Anglo-Sakson ittifakının nitelikli bir tuzağı olduğunu görüp bir an önce uyanmasını diliyor; Baykal'ı da önce Erdoğan'laştırıp, sonra Ağarlaştırmadan önce Türk solunun bu harap kalesine iyi bir lider yetiştirmeleri gerektiğinin altını çiziyoruz.
Nitekim; bütün sentetikliğine ve haraplığına rağmen, CHP'nin temsil ettiği "sol" sadece Millet'e değil, Devlet'e de lazım. En azından bir manivela olarak.
Açık İstihbarat

Hiç yorum yok: